Migren ataklarla seyreden, daha çok başın tek tarafında olduğu gibi bazen iki tarafta da olabilen, sıklıkla şakaklarda ve bazen göz veya gözün arkasında, alın, başın arka tarafı ve kulağın hemen arkasında zonklayıcı ağrılara sebep olan bir hastalıktır.

   Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaştaki bayanlarda görülme sıklığı erkeklerden üç kat daha fazladır. Kadınların yaklaşık % 20'sinde, erkeklerin ise % 8'inde belli derecede migren olduğu bildirilmektedir.

    Migren ataklarıne çoğu zaman bulantı, kusma, ses ve ışık hassasiyeti eşlik etmektedir.

    Migren genetik (kalıtsal) bir hastalıktır. Ebeveynlerin birinde migren varsa kız çocuklarının migren hastası olma olasılığı % 40’tır. Hem annesi hem babası migren hastası ise bu oran %75 lere çıkmaktadır.

   Migrenin nedenlerinden biri hormonal değişimler olduğu için kadınlarda özellikle adet dönemlerinde ataklar sıklaşır veya şiddetlenir.

  Migren hastasında kokulara karşı  duyarlılık fazladır ve iyi yada kötü kokulara karşı hassaslar hatta ataklarının başlamasına sebep olabilir.

   Bazı yiyecekler (peynir,çikolata, kakao, bakla, kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri, çeşitli deniz ürünler, sakatatlar, alkollü içecekler, mayalı yiyecekler) migreni tetikleyebilir, ayrıca öğün atlamak veya öğünü geciktirmek, yetersiz su içmek, stres ve uyku düzenindeki bozukluk, yoğun egzersiz yapmak ve uzun süreli yolculuklar, çok parlak ve yanıp sönen ışıklar ve iklim değişiklikleri migren ağrılarınızı tetikler.

   Klasik tıp olarak şimdiye kadar migrenin kesin bir tedavisi olmasa da Akupunktur migren üzerinde etkili bir yöntemdir ve dünya sağlık örgütü tarafından Migren hastalarına önerilmektedir. Hastalığın şiddetine göre 18-30 seans tedavi ile ciddi ve kalıcı sonuçlar alınmaktadır. Bu tedavi klasik iğneli akupunktur olarak yapılabildiği gibi Lazer Akupunkturu olarak tamamen acısız da uygulanabilmektedir.